Skip to main content

Uygulamaların Seçilmesi ve Değerlendirilmesi

Otizm alanında kullanılan eğitim, terapi ve tedavi temelli uygulamalar çok çeşitlidir ve her geçen gün bunlara yenileri eklenmektedir. Tohum Otizm Vakfı web sitesinde bu uygulamaların en bilinenlerine ve yaygın olarak kullanılanlarına yer verilmiştir.

Eğitim, terapi ya da tedavi temelli bir uygulamanın yararı, bilimsel araştırma sonuçlarıyla ortaya konmalıdır. Ancak, bir uygulama ile ilgili yapılan her bilimsel araştırma, o uygulamanın işe yaradığını ya da yaramadığını gösteremez. Bilimsel bir araştırmanın sonuçlarının bir uygulamanın etkilerini gösterebilmesi için o araştırmanın iki özelliği taşıması gerekir:

1.Araştırma deneysel olmalıdır.*
2. Araştırma ‘hakemli bilimsel dergide makale olarak yayımlanmış olmalıdır.**

Tohum Otizm Vakfı web sitesinde tanıtılan eğitim, terapi ve tedavi temelli uygulamalar, yukarıda belirtilen özelliklere dayanarak şu şekilde değerlendirilmiştir:

zayıf Bu uygulamanın otizmli çocuklar üzerinde olumlu etkileri olduğunu gösteren çok sayıda deneysel araştırma vardır.

zayıf Bu uygulamanın otizmli çocuklar üzerinde olumlu etkileri olduğunu gösteren deneysel araştırmalar oldukça sınırlıdır.

zayıf Bu uygulamanın otizmli çocuklar üzerinde olumlu etkileri olduğunu gösteren deneysel araştırma henüz yoktur ya da yapılan deneysel araştırmalar bu yöntemin otizmli çocuklar üzerinde herhangi bir olumlu etkisi olmadığını göstermiştir.

* Deneysel araştırmalar, deneysel kontrol sağlanarak yürütülen ve neden-sonuç ilişkisi kurmaya olanak veren araştırmalardır.
** Hakemli bilimsel dergiler, her makalenin yayımlanması için birden fazla uzmanın hakemliğine başvuran bilimsel dergilerdir.

Uygulamalı Davranış Analizi

Uygulamalı davranış analizi (Applied Behavior Analysis – ABA), davranışsal uygulamaları kapsayan bir disiplindir. Uygulamalı davranış analizi, bireyin davranışlarını ve bu davranışlarla ilişkili çevresel özellikleri objektif olarak analiz etmeye dayalıdır. Pek çok davranışın çevre tarafından bir şekilde ödüllendirildiği ya da cezalandırıldığı düşünülmektedir. Dolayısıyla, çeşitli ödül mekanizmaları ve çok gerektiğinde bazı caydırıcı mekanizmalar kullanılarak (örneğin, çocuğun kazandığı puanın geri alınması)  uygun davranışlar artırılmaya, uygun olmayan davranışlar ise azaltılmaya çalışılmaktadır. Otizmli bireylerde artırılması hedeflenen davranışlara örnek olarak taklit becerileri, oyun becerileri, ortak dikkat becerileri, sosyal beceriler, iletişim becerileri ve öz bakım becerileri; azaltılması hedeflenen davranışlara örnek olarak ise kendine ya da çevreye zarar verici davranışlar verilebilir.

Uygulamalı davranış analizinde (UDA) bireye kazandırılmak istenen ya da bireyde azaltılmak istenen davranışlar sistemli bir gözlem ve kayıt tutmayla belirlenir. Daha sonra bu davranışlara müdahalede bulunulur ve aynı gözlem ve kayıt tutma teknikleriyle müdahalenin etkililiği değerlendirilir. Tipik gelişim gösteren çocuklar öğrendikleri bir davranışı birden fazla ortamda uygulayabilirken (genellerken), otizmli çocuklara bu becerileri genelleme; bir başka deyişle, farklı ortamlarda kullanabilme becerileri de öğretilir.

UDA’da otizmli çocuklarda görülen problem davranışların azaltılması ile ilgili özel programlar hazırlanır. UDA, davranışın nedenini değil çevreyle ilişkisini inceler, sorunun kökenini bireyde değil çevreden gelen tepkide arar. Bu nedenle, problem davranış azaltılmaya çalışılırken öncelikli olarak davranış öncesi, davranış ve davranış sonrası durumların ya da olayların gözlenmesi gerekir. Daha sonra ise davranışa zemin hazırlayan durumlar ortadan kaldırılır, azaltılmak istenen davranış ortaya çıktığında görmezden gelinir ya da caydırılır (örneğin, çocuğun kazandığı puanın geri alınması) ve problem davranışa alternatif olarak artırılmak istenen davranışlar etkili biçimde pekiştirilir.

Otizmli çocuklara yönelik UDA çalışmalarında:

  • Çocuğun uyanık olduğu her an,
  • Çocuğun bütün davranışlarını hedef alan,
  • Çocuğun yaşamının geçtiği tüm çevrelerde,
  • Çocuğun yaşamındaki tüm önemli kişiler tarafından,
  • Haftada 20-30 saat uygulanan olabildiğince erken yaşta başlatılan eğitim hedeflenir.

UDA’nın otizmli çocuklar için nihai hedefi, bu çocukların akranlarıyla birlikte genel eğitim programlarına kapsayıcı ortamlarda devam edebilecek düzeye gelmeleridir.

UDA otizmde uygulanan diğer yaklaşımlarla karşılaştırıldığında, başarısını deneysel araştırmalarla bilimsel olarak gösterebilen tek uygulama olarak dikkat çekmektedir. Örneğin, Lovaas ve meslektaşları tarafından yürütülen deneysel çalışmalarda, iki yıl süreyle uygulamalı davranış analizine dayalı eğitim alan çocukların %90’a yakınında çok önemli zekâ ve sosyal gelişim kazançları görülmüştür. Dahası, bu çocukların yarısına yakınının zekâ ve uyum açısından tipik gelişim gösteren çocuklardan önemli bir farkları kalmadığı belirlenmiştir. Ayrıca, belirtilen gelişmelerin ergenlik döneminde de korunduğu saptanmıştır. Deney grubundaki çocuklarla aynı özellikleri taşıyor olup böyle bir eğitim alma şansı olmayan çocuklardan oluşan kontrol grubunda bu gelişmeler gözlenememiştir.

Kaynaklar:

a) Lovaas, O. I. (1987). Behavioral treatment and normal educational and intellectual functioning in young autistic children. Journal of Consulting and Clinical Psychology, 55(1), 3-9. https://doi.org/10.1037/0022-006X.55.1.3

b) McEachin, J. J., Smith, T. & Lovaas, O.l. (1993)Long-term outcome for children with autism who received early intensive behavioral treatment. American Journal on Mental Retardation, 97(4), 359-372.

UDA birden fazla eğitim temelli uygulamayı kapsamaktadır ve bu uygulamalar otizmli bireylerin eğitiminde farklı gelişim alanlarından becerileri kazandırmak için kullanılır. Ayrıca, bu uygulamaların farklı biçimlerde bir araya getirilmesiyle de çeşitli uygulama paketleri geliştirilebilmektedir.

- Ayrık Denemelerle Öğretim

Lovaas yöntemi olarak da bilinen ayrık denemelerle öğretim (discrete trial teaching – DTT), bire bir öğretim oturumunda art arda pek çok öğretim sunumu yapılmasıdır. Bu sunumlarda çocuğa bir soru, komut ya da araç yöneltilir; karşılığında çocuktan bir tepki beklenir; doğru tepkiler ödüllendirilir; yanlış tepkiler ise düzeltilir. Bu sistemle otizmli çocuklara tüm gelişim alanlarından beceriler kazandırılabilir. Ayrık denemelerle öğretimin otizmli çocuklar için kritik beceri alanları olan taklit etme, eşleme ve sınıflama, alıcı ve ifade edici dil, oyun, özbakım vb. becerilerin kazandırılmasındaki etkililiği çeşitli deneysel araştırmalarla gösterilmiştir.

Ayrık denemelerle öğretimin daha sistematik biçimi olan yanlışsız öğretimde ise öğretim sırasında çeşitli ipuçları kullanılır. Böylece, çocuğun yanlış yapma olasılığı en aza indirilir. Çocuk ipuçları yardımıyla belli davranışları yapar hale geldikten sonra bu ipuçları yavaş yavaş ortadan kaldırılır.

Kaynaklara Örnekler:

a) Sam, A., & AFIRM Team. (2016). Discrete trial training. Chapel Hill, NC: National Professional Development Center on Autism Spectrum Disorder, FPG Child Development Center, University of North Carolina.

b) Steinbrenner, J. R., Hume, K., Odom, S. L., Morin, K. L., Nowell, S. W., Tomaszewski, B., Szendrey, S., McIntyre, N. S., Yücesoy-Özkan, S., & Savage, M. N. (2020). Evidence-based practices for children, youth, and young adults with Autism. The University of North Carolina at Chapel Hill, Frank Porter Graham Child Development Institute, National Clearinghouse on Autism Evidence and Practice Review Team.

Uygulamanın Değerlendirmesi:

iyi Bu uygulamanın otizmli çocuklar üzerinde olumlu etkileri olduğunu gösteren çok sayıda deneysel araştırma vardır.

- Erken Yoğun Davranışsal Eğitim

Erken yoğun davranışsal eğitim (Early Intensive Behavioral Intervention – EIBI) 50 yılı aşkın bir süre önce Lovaas’ın öncülüğünde UCLA’de (Los Angeles’daki California Üniversitesi) başlatılan ve çok çeşitli deneysel araştırmalarla desteklenen bir uygulamadır. Uygulama olabildiğince erken yaşta ve bire bir öğretimle başlatılır ve haftada 20-40 saat olarak yürütülür. Uygulamada önceleri ayrık denemelerle öğretim kullanılırken giderek başka öğretim uygulamaları ve grup eğitimi de işin içine katılır. Uygulama çoğunlukla her çocuğun kendi evinde yürütülür. Ayrıca, tüm gelişim alanlarını kapsayan bir müfredat izlenir.

Yapılan araştırmalarda bu tür eğitim alan çocukların yarısına yakınının tüm alanlarda çok büyük ilerleme gösterdiği ve eğitimlerinin geri kalanını kaynaştırma ortamlarında akranlarıyla birlikte sürdürebildiği görülmektedir.

Kaynaklara Örnekler:

a) National Autism Center. (2015). Findings and conclusions: National standards project, phase 2. Randolph.

b) Peters-Scheffer, N., Didden, R., Korzilius, H., & Sturmey, P. (2011). A meta-analytic study on the effectiveness of comprehensive ABA-based early intervention programs for children with autism spectrum disorders. Research in Autism Spectrum Disorders, 5(1), 60-69. https://doi.org/10.1016/j.rasd.2010.03.011

Uygulamanın Değerlendirmesi:

iyi Bu uygulamanın otizmli çocuklar üzerinde olumlu etkileri olduğunu gösteren çok sayıda deneysel araştırma vardır.

- Etkinlik Çizelgeleriyle Öğretim

Etkinlik çizelgeleriyle öğretim uygulamasında (activity schedules), çocuğa öğretilecek beceri küçük basamaklara bölünür ve bu basamakları gösteren bir görsel çizelge (örneğin, fotoğraflı defter) hazırlanır. Daha sonra çocuğun bu çizelgeyi takip ederek (örneğin, defterin sayfalarını çevirerek), her bir basamağı yapması sağlanır. Basamakları yapabilmesi için çocuğa fiziksel ipucu sunulur. Örneğin, çocuğun arkasında durulup elinin üzerinden tutularak defterin sayfasını çevirip fotoğrafta gördüğü şekilde aracı tutması sağlanır. Öğretim sırasında kullanılan ipuçlarının sistematik olarak sunulmasında ve ortadan kaldırılmasında ise yanlışsız öğretim tekniklerinden yararlanılır.

Etkinlik çizelgeleriyle öğretim, otizmli çocukların başkalarından bağımsız olarak çeşitli becerileri, özellikle de öz bakım, günlük yaşam ve serbest zaman becerilerini yerine getirebilmelerini sağlamada çok etkilidir. Çizelge -çocuğun özelliklerine göre- tek sayfalı ya da çok sayfalı, yazılı ya da görsel materyaller ile hazırlanabileceği gibi, bilgisayar gibi teknolojik araçlarla da hazırlanabilir.

Kaynaklara örnekler:

a) McClannahan, LE. ve Krantz, P.J. (2010). Otizmli çocukların eğitiminde etkinlik çizelgelerinin kullanımı. İstanbul: Sistem Yayıncılık.

b) Steinbrenner, J. R., Hume, K., Odom, S. L., Morin, K. L., Nowell, S. W., Tomaszewski, B., Szendrey, S., McIntyre, N. S., Yücesoy-Özkan, S., & Savage, M. N. (2020). Evidence-based practices for children, youth, and young adults with Autism. The University of North Carolina at Chapel Hill, Frank Porter Graham Child Development Institute, National Clearinghouse on Autism Evidence and Practice Review Team.

Uygulamanın Değerlendirmesi:

iyi Bu uygulamanın otizmli çocuklar üzerinde olumlu etkileri olduğunu gösteren çok sayıda deneysel araştırma vardır.

- Replikli Öğretim

Replikli öğretim (scripting) çocuklara etkileşime girme, sohbet başlatma ve sürdürme becerilerini öğretmek amacıyla kullanılmaktadır. Yazılı ya da sözlü ifadeleri (replikleri) çocuğun okuması/dinlemesi ve tekrarlaması sağlanarak otizmli çocuğa sosyal ortamlara uygun sözel iletişim becerileri ve karşılıklı konuşma becerileri kazandırılır. Replikli öğretim, otizmli  çocukları ipucu vererek konuşturmak ya da sorularımıza cevap verdirmekten daha fazlasını amaçlamaktadır. Amaç onlara bizlerle karşılıklı sohbet etmeyi öğretmektir. Örneğin, bir çocuğun repliği öğle yemeği sırasında yanında oturan arkadaşına sabah neler yaptığına ilişkin sorulacak bir sorudan; bir başka çocuğunki ise birinin yanından ayrılırken “görüşürüz” demekten oluşabilir.

Yazılı ya da sözlü olarak sunulan replik modelleri zamanla ortadan kaldırılır. Böylece, çocuk herhangi bir ipucu olmaksızın o ifadeyi uygun zamanlarda kullanır hale gelir. Bu uygulamanın etkililiğini gösteren çeşitli deneysel araştırmalar mevcuttur.

Kaynaklara Örnekler:

a) Griffin, W., & AFIRM Team. (2017). Scripting. Chapel Hill, NC: National Professional Development Center on Autism Spectrum Disorder, FPG Child Development Center, University of North Carolina.

b) McClannahan, L.E. ve Krantz, P.J. (2010). Otizmli çocuklara konuşma becerilerinin öğretimi. Sistem Yayıncılık.

c) Steinbrenner, J. R., Hume, K., Odom, S. L., Morin, K. L., Nowell, S. W., Tomaszewski, B., Szendrey, S., McIntyre, N. S., Yücesoy-Özkan, S., & Savage, M. N. (2020). Evidence-based practices for children, youth, and young adults with Autism. The University of North Carolina at Chapel Hill, Frank Porter Graham Child Development Institute, National Clearinghouse on Autism Evidence and Practice Review Team.

Uygulamanın Değerlendirmesi:

iyi Bu uygulamanın otizmli çocuklar üzerinde olumlu etkileri olduğunu gösteren çok sayıda deneysel araştırma vardır.

- Video Model ile Öğretim

Video model ile öğretim uygulamasında (video modeling), otizmli çocuklara pek çok farklı becerinin öğretiminde etkililiği araştırmalarla ortaya konmuş, teknoloji temelli etkili uygulamalardan biridir. Bu uygulamada çocuğun sergilemesi hedeflenen becerilerin nasıl yapıldığı videodan çocuğa gösterilir. Videodaki görüntü bir başka çocuğa ya da yetişkine ait olabileceği gibi, çocuğun kendisine de ait olabilir. Çocuk öğrenmesi planlanan becerileri; örneğin, çiftlik hayvanlarıyla hayali oyun oynama becerilerini videodan izler. İzlerken önünde aynı araçlar bulunur. Çocuğa görüş alanının dışından sunulan fiziksel yönlendirmelerle çocuğun videoda izlediklerinin aynısını yapması sağlanır. Örneğin, çocuğun ellerinin üzerinden tutularak ekranda gördüğü hayvanları hoplatma davranışı yaptırılır. Çocuğa sunulan ipucu sistematik olarak ortadan kaldırılır ve öğretim sırasında çeşitli ödüllendirme sistemleri kullanılır.

Video modelle öğretimde amaç otizmli çocuğun videoda izlediği davranışı taklit ederek öğrenmesini sağlamaktadır. Video model ile öğretimin sosyal, iletişim, oyun, özbakım ve günlük yaşam becerilerinin kazandırılmasında etkili olduğunu gösteren çok sayıda deneysel araştırma vardır.

Kaynaklara Örnekler:

a) Cox, A., & AFIRM Team. (2018). Video modeling. Chapel Hill, NC: National Professional Development Center on Autism Spectrum Disorder, FPG Child Development Center, University of North Carolina.

b) Steinbrenner, J. R., Hume, K., Odom, S. L., Morin, K. L., Nowell, S. W., Tomaszewski, B., Szendrey, S., McIntyre, N. S., Yücesoy-Özkan, S., & Savage, M. N. (2020). Evidence-based practices for children, youth, and young adults with Autism. The University of North Carolina at Chapel Hill, Frank Porter Graham Child Development Institute, National Clearinghouse on Autism Evidence and Practice Review Team.

Uygulamanın Değerlendirmesi:

iyi Bu uygulamanın otizmli çocuklar üzerinde olumlu etkileri olduğunu gösteren çok sayıda deneysel araştırma vardır.

- Fırsat Öğretimi

Fırsat öğretimi (incidental teaching), otizmli çocuklara ve iletişim sorunu yaşayan diğer çocuklara, sözel ya da sözel olmayan iletişim becerilerinin kazandırılması ya da çocukların bu becerilerinin geliştirilmesi amacıyla kullanılan bir öğretim uygulamasıdır. Fırsat öğretimi uygulamaları için çocuğun iletişim girişiminde bulunmasına zemin hazırlayacak çevresel düzenlemeler yapılır. Örneğin, çocuğun görebileceği ama ulaşamayacağı bir yere çocuğun çok sevdiği bir oyuncak konur. Çocuk oyuncağa uzanma girişiminde bulunduğunda ise çocuğun oyuncağı istemek için sözel ya da jestsel bir iletişim davranışı sergilemesi için cesaretlendirilir. Çocuğun iletişim çabaları, çocuğun istediği yerine getirilerek ödüllendirilir. Giderek çocuktan daha gelişmiş iletişim davranışları beklenir ve gerektiğinde çocuğa model olunur.

Yapılan deneysel araştırmalar fırsat öğretiminin özellikle küçük yaşlardaki çocuklarda etkili olduğunu ve kazanılan iletişim becerilerinin genellenme olasılığının yüksek olduğunu göstermektedir.

Kaynaklara örnekler:

a) Amsbary, J., & AFIRM Team. (2017). Naturalistic intervention. Chapel Hill, NC: National Professional Development Center on Autism Spectrum Disorder, FPG Child Development Center, University of North Carolina.

b) Steinbrenner, J. R., Hume, K., Odom, S. L., Morin, K. L., Nowell, S. W., Tomaszewski, B., Szendrey, S., McIntyre, N. S., Yücesoy-Özkan, S., & Savage, M. N. (2020). Evidence-based practices for children, youth, and young adults with Autism. The University of North Carolina at Chapel Hill, Frank Porter Graham Child Development Institute, National Clearinghouse on Autism Evidence and Practice Review Team.

Uygulamanın Değerlendirmesi:

iyi Bu uygulamanın otizmli çocuklar üzerinde olumlu etkileri olduğunu gösteren çok sayıda deneysel araştırma vardır.

- İşlevsel Davranışsal Değerlendirme

İşlevsel davranışsal değerlendirme (functional behavior assessment) geleneksel davranış yönetimi sistemlerine bir alternatif olarak geliştirilmiştir. Uygulamanın amacı, davranış sorunlarının işlevlerini belirleyerek aynı işlevleri sağlayan uygun davranışlar kazandırmaktır. Davranış sorunlarının temel işlevlerinin başkalarının ilgisini elde etmek, nesne ya da etkinlik fırsatı elde etmek, duyusal haz elde etmek, istenmeyen etkinliklerden, ilgiden ya da duyusal uyaranlardan kaçmak olduğu kabul edilmektedir. Yapılan araştırmalar otizmli çocuklarda sık rastlanan davranış sorunlarının genellikle ilk üç işleve hizmet ettiğini; kendini uyarıcı davranışların ise esas olarak duyusal haz elde etme işlevine sahip olduğunu göstermektedir. Bu işlevlere yönelik uygun davranışların kazandırılmasında, başta ödüllendirme olmak üzere davranış artırmaya yönelik teknikler (örneğin, şekil verme ve zincirleme) kullanılmaktadır.

Uygulamanın etkililiğine ilişkin çeşitli deneysel araştırma bulguları söz konusudur.

Kaynaklara Örnekler:

a) Sam, A., & AFIRM Team. (2015). Functional Behavior Assessment. Chapel Hill, NC: National Professional Development Center on Autism Spectrum Disorder, FPG Child Development Center, University of North Carolina.

b) Steinbrenner, J. R., Hume, K., Odom, S. L., Morin, K. L., Nowell, S. W., Tomaszewski, B., Szendrey, S., McIntyre, N. S., Yücesoy-Özkan, S., & Savage, M. N. (2020). Evidence-based practices for children, youth, and young adults with Autism. The University of North Carolina at Chapel Hill, Frank Porter Graham Child Development Institute, National Clearinghouse on Autism Evidence and Practice Review Team.

c) Tiger, J. H., Hanley, G. P., & Bruzek, J. (2008). Functional communication training: A review and practical guide. Behavior Analysis in Practice, 1, 16-23.

Uygulamanın Değerlendirmesi:

iyi Bu uygulamanın otizmli çocuklar üzerinde olumlu etkileri olduğunu gösteren çok sayıda deneysel araştırma vardır.

- Alternatif ve Destekleyici iletişim

Alternatif ve destekleyici iletişim (augmentative and alternative communication) otizmli çocuğa başkalarıyla iletişim kurmasına yardımcı olacak bir iletişim sisteminin kullanımını öğreten, sesli ya da sözlü olmayan, yardımlı ya da yardımsız iletişim sistemlerini içermektedir. Yardımsız iletişim sistemleri herhangi bir teknoloji ya da materyal kullanımı gerektirmeyen (örn., işaret dili, jest) iletişim araçlarını içerir. Yardımlı iletişim sistemleri resim değiş tokuşu gibi düşük teknolojili sistemlerden, konuşma üreten araçlar gibi yüksek teknolojilere kadar devam eden, akıllı telefon gibi araçlarla kullanılan uygulamalardır.

Alternatif ve destekleyici iletişim sistemleri arasında yer alan PECS (picture exchange communication system – resim değiş-tokuşuna dayalı iletişim sistemi), Amerikalı psikolog Andy Bondy ve konuşma terapisti Lori Frost tarafından geliştirilmiş olan alternatif bir iletişim sistemidir. PECS’de çocuğa, istediği bir nesneyi ya da etkinliği elde etmek için, o nesnenin ya da etkinliğin resmini karşısındakine vermesi öğretilir. PECS konuşamayan ya da konuşmayı işlevsel olarak kullanamayan her otizmli çocuğa öğretilebilir. Yapılan araştırmalar PECS öğrenen çocukların önemli bir bölümünün işlevsel iletişim kurabildiklerini; bu çocukların bir bölümünde resimlerle iletişimin yanı sıra konuşmanın da geliştiğini; davranış sorunlarının ise azaldığı görülmektedir. Öte yandan, PECS’in belirli bir evresinde takılan ya da PECS’ten yeterince yararlanamayan otizmli çocuklar da bulunmaktadır.

Kaynaklara Örnekler:

a) Nowell, S., Sam, A., Waters, V., Dees, R., & AFIRM Team. (2022). Augmentative & Alternative Communication. The University of North Carolina at Chapel Hill, Frank Porter Graham Child Development Institute, Autism Focused Intervention Modules and Resources.

b) Steinbrenner, J. R., Hume, K., Odom, S. L., Morin, K. L., Nowell, S. W., Tomaszewski, B., Szendrey, S., McIntyre, N. S., Yücesoy-Özkan, S., & Savage, M. N. (2020). Evidence-based practices for children, youth, and young adults with Autism. The University of North Carolina at Chapel Hill, Frank Porter Graham Child Development Institute, National Clearinghouse on Autism Evidence and Practice Review Team.

Uygulamanın Değerlendirmesi:

iyi Bu uygulamanın otizmli çocuklar üzerinde olumlu etkileri olduğunu gösteren çok sayıda deneysel araştırma vardır.

- Sözel Davranış

Sözel davranış (VB: verbal behavior/AVB: applied verbal behavior) yöntemi, Skinner’ın 1957 yılında dil gelişimine ilişkin yazmış olduğu “Sözel Davranış” başlıklı kitaptaki görüşlerinin otizmli çocuklara iletişim becerileri kazandırmak amacıyla kullanılmasıdır. Sözel davranışta çocuklara işlevsel iletişim becerileri kazandırmak amacıyla çeşitli davranışsal uygulamalar yapılır. Bu uygulamalarda öncelikle istek bildirme (mand) ve isimlendirme/betimleme (tact) becerilerini kazandırmak hedeflenir. Daha sonra ise daha üst düzey iletişim becerilerini kazandırmak için planlama yapılır.

Sözel davranış uygulamasında alıcı dil becerilerinin belli bir düzeye gelmesi beklenmeksizin, ifade edici dil becerileri üzerinde çalışılmaya başlanır. Sözel davranışta her zaman için işlev biçimden daha önemli görülür. Dolayısıyla, ilk basamak olan istek bildirme öğretimi sırasında çocuğun gerçek bir istek bildirme bağlamında konuşma, jest, işaret ya da herhangi bir başka yolla istek bildirmesi ve isteğine ulaşması sağlanır. Bu öğretimi, diğer dil becerilerinin öğretimi izler. Sözel davranış öğretiminde, her bir kavrama ilişkin olarak çocuğun aşağıda sıralanan becerileri yerine getirmesi sağlanmaya çalışılır:

  • Su içmek istediğinde su istemesi,
  • Sorulduğunda suyu göstermesi,
  • Ne içtiği sorulduğunda “su” demesi,
  • “Elini neyle yıkarsın?” diye sorulduğunda yanıtlaması.

Sözel davranış alandaki önemli uzmanlar tarafından önerilmekle birlikte, otizmli çocuklar üzerindeki etkilerine ilişkin yayımlanmış bilimsel araştırma bulgusu sınırlıdır. Ayrıca, sözel davranışın ayrı bir uygulama olmayıp uygulamalı davranış analizine dayalı uygulamaları yeni bir harmanlamayla kullandığı yönünde görüşler de öne sürülmektedir.

Kaynaklara Örnekler:

a) Barbara, M. L. ve Rasmussen, T. (2017). Sözel Davranış Yaklaşımı. Ankara: Aura Yayıncılık.

b) LeBlanc, LA. ve diğ. (2006). Behavioral language interventions for children with autism. The Analysis of Verbal Behavior, 22, 49-60

Uygulamanın Değerlendirmesi:

orta Bu uygulamanın otizmli çocuklar üzerinde olumlu etkileri olduğunu gösteren deneysel araştırmalar oldukça sınırlıdır.

- Akran Temelli Öğretim ve Uygulamalar

Akran temelli öğretim ve uygulamalarda (peer-based instruction & intervention) akranlar öğretici ya da iletişim kurma ve sürdürmeyi kolaylaştırıcı rolünü üstlenirler. Bu uygulamalar (a) akran modelliği ve (b) akran öğretimi olmak üzere iki temel biçimde yürütülebilir. Akran modelliğinde otizmli çocuğun akranı çocuğa belirli bir becerinin sergilenmesine model olur ve çocuğun bu davranışı model alarak sergilemesi hedeflenir. Akran öğretiminde ise, öğretici akranın otizm tanılı akranına öğretim yapması hedeflenir. Öğretici akranlar öğretimi nasıl yapacağı konusunda öğretmen ya da uygulamacı tarafından yetiştirilir. Öğretici akran bu süreçte yönerge, ipucu ve pekiştirme sunmayı öğrenerek akranına sistematik öğretim sunar.

Akran öğretimi planlanacağı zaman öğreten akranların devam sorunu olmayan, bu süreç için gönüllü olan ve genel olarak kişiler arası ilişkileri olumlu olan çocuklar arasından seçilmesine özen gösterilmelidir. Akran öğretimi boyunca tüm süreç öğretmen gözetimi ve danışmanlığında takip edilmelidir. Akran modelliği ve akran öğretimi aynı yaşlarda çocuklar tarafından yapılabileceği gibi farklı yaşlarda çocuklar arasında da planlanabilir. Özellikle kaynaştırma ortamlarında etkili olarak kullanılabilmektedir. Ayrıca, kardeşler, kuzenler de akran modelliği ya da öğretimi yapabilirler. Dil ve iletişim becerilerinin, akademik becerilerin ve toplumsal becerilerin öğretiminde başarıyla kullanılmaktadır.

Kaynaklara Örnekler:

 a) Sam, A., & AFIRM Team. (2015). Peer-mediated instruction and intervention. Chapel Hill, NC: National Professional Development Center on Autism Spectrum Disorder, FPG Child Development Center, University of North Carolina.

b) Steinbrenner, J. R., Hume, K., Odom, S. L., Morin, K. L., Nowell, S. W., Tomaszewski, B., Szendrey, S., McIntyre, N. S., Yücesoy-Özkan, S., & Savage, M. N. (2020). Evidence-based practices for children, youth, and young adults with Autism. The University of North Carolina at Chapel Hill, Frank Porter Graham Child Development Institute, National Clearinghouse on Autism Evidence and Practice Review Team.

Uygulamanın Değerlendirmesi:

iyi Bu uygulamanın otizmli çocuklar üzerinde olumlu etkileri olduğunu gösteren çok sayıda deneysel araştırma vardır.

- Sosyal Öyküler

Sosyal öyküler (social narratives), eğitimci Carol Gray tarafından çocukların eğitiminde kullanılmak üzere 1991 yılında geliştirilmiştir. Sosyal öyküler belirli bir formata ve kurala bağlı kalarak yazılan, öğretilmesi hedeflenen olay ya da durumu nesnel olarak tanımlayan kısa kurgusal öykülerdir.

Sosyal öykülerde çocuğa ipuçları ve uygun tepkiye ilişkin örnekler sunularak sosyal ortamlar ayrıntılı olarak tanımlanır. Öyküler okuma-yazma bilen çocuklar için basit cümlelerden, okuma-yazma bilmeyen çocuklar için de fotoğraf, resim gibi görsellerden yararlanılarak hazırlanır. Sosyal öyküler ile belli sosyal becerileri öğrenen çocuk öykünün sahibi olmalıdır; yani öykü onun için yazılmış olmalıdır. Bu öykülerin çoğu sosyal davranışın içindeki “nasıl”ı ve bazı “neden”leri açıklamaktadır. Her öykü, çocuğun anlamakta güçlük çektiği durum hakkında ayrıntılı bilgi vererek başlar. Sonra öykünün nerede geçtiği, kimlerin olduğu, çekilen zorluğun doğası ve gerçek yaşamda ne olduğu öyküye dahil edilir. “Genelde” ya da “yapmayı, etmeyi deneyeceğim” sözleri cümlelerde kesin sözler yerine tercih edilir. Bunun sebebi hata veya istisnaya da yer vermektir. Çünkü otizmli çocuk kendisine söyleneni anladıktan sonra kuralda yapılacak bir değişikliği ya da uyarlamayı kabul etmekte çok zorlanır.

Sosyal öykülerin otizmli çocuk davranışları üzerindeki etkilerini gösteren deneysel araştırma bulguları yeterli düzeydedir.

Kaynaklara örnekler:

a) Sam, A., & AFIRM Team. (2015). Social narratives. Chapel Hill, NC: National Professional Development Center on Autism Spectrum Disorder, FPG Child Development Center, University of North Carolina.

b) Steinbrenner, J. R., Hume, K., Odom, S. L., Morin, K. L., Nowell, S. W., Tomaszewski, B., Szendrey, S., McIntyre, N. S., Yücesoy-Özkan, S., & Savage, M. N. (2020). Evidence-based practices for children, youth, and young adults with Autism. The University of North Carolina at Chapel Hill, Frank Porter Graham Child Development Institute, National Clearinghouse on Autism Evidence and Practice Review Team.

Uygulamanın Değerlendirmesi:

iyi Bu uygulamanın otizmli çocuklar üzerinde olumlu etkileri olduğunu gösteren çok sayıda deneysel araştırma vardır.

TEACCH

TEACCH (Treatment and Education of Autistic and Related Communication Handicapped) 1970’li yıllarda Eric Schopler tarafından ABD’nin Kuzey Karolayna eyaletinde geliştirilmiş olan ve yapılandırılmış öğretim olarak da bilinen bir yaklaşımdır. Programda otizmli çocuğun becerileri, ilgi alanları ve gereksinimleri temel alınır. Bu yöntemde, çocuğun çevreye uyması değil, çevrenin çocuğa uyması amaçlanır. Dolayısıyla, fiziksel ortam özel olarak yapılandırılır, etkinlikler tahmin edilebilir şekilde düzenlenir, takip edilebilecek görsel planlar hazırlanılır ve yapılandırılmış çalışma alanları kullanılır. Çocuklar kendilerine ait çalışma köşelerinde görsel planlarını takip ederek belli becerileri yerine getirirler. Böylece başkalarına bağımlılıkları en aza indirilmeye çalışılır.

TEACCH’in etkililiğiyle ilgili güçlü deneysel araştırmalar olmamakla birlikte TEACCH’in olumlu davranışlar kazandırmada etkili olabileceğini gösteren çeşitli araştırmalar vardır. Ancak bu çalışmalarda çocuklarda görülen iyileşmenin, yaşa bağlı olarak da görülebileceği ifade edilmektedir. TEACCH uygulamaları ile ilgili daha çok betimsel araştırmalar vardır ve ne yazık ki betimsel araştırmalarda yalnızca ele alınan durum tanımlanabilmekte, TEACCH uygulaması ile öğretilmesi hedeflenen davranışlar arasındaki neden-sonuç ilişkisi gösterilememektedir. Dolayısıyla, TEACCH’in başka yöntemlere kıyasla etkilerini gösteren deneysel araştırmalara gereksinim vardır.

Kaynaklara Örnekler:

a) National Autism Center. (2015). Findings and conclusions: National standards project, phase 2. Randolph.

b) https://teacch.com/

Uygulamanın Değerlendirmesi:

orta Bu uygulamanın otizmli çocuklar üzerinde olumlu etkileri olduğunu gösteren deneysel araştırmalar oldukça sınırlıdır.

İlişki Temelli Uygulamalar

İlişki-temelli (relationship-based) uygulamalar, çocuklarda duygusal gelişimi ve bağlanmayı ön planda tutan uygulamalardır. Bu uygulamalar içinde en popüler olanlar Floortime (DIR – Developmental Individual Relationship-Based) ve RDI (Relationship Development Intervention)’dır. Bu uygulamalarda çocukla serbest oyun ortamlarında sosyal etkileşimlerde bulunmak esastır. Böylece çocuğun sosyal etkileşimlerde bulunma becerilerini geliştirmek ve bu becerilerden keyif almasını sağlamak hedeflenir. Etkileşimler sırasında çocuğun liderliği izlenir ve çocuğun her yaptığının bir anlamı olduğu kabul edilir. Dolayısıyla, çocuğun yaptıkları engellenmez ya da kesintiye uğratılmaz; tam tersine, çocuğun yaptıklarına benzer şeyler yaparak çocukla etkileşimde bulunmaya çalışılır.

Floortime’dan farklı olarak RDI’da dinamik zekayı geliştiren etkinliklerin de yer aldığı öne sürülmektedir. Ancak, bu etkinliklerin nasıl yapıldığı kaynaklardan tam olarak anlaşılamamaktadır. Otizmdeki en temel yetersizlik alanlarından biri sosyal etkileşim olduğu için, ilişki-temelli uygulamalar uygulamacılara ve ailelere çekici gelebilmektedir. Ancak, bu uygulamaların etkilerini gösteren çalışmalar vaka örneklerinin ya da betimsel çalışmaların ötesine geçmemektedir. Dolayısıyla, etkileri deneysel araştırmalarla gösterilmedikçe, bu yöntemleri bilimsel dayanaklı kabul etmek olanaksızdır.

Kaynaklara Örnekler:

a) National Autism Center. (2015). Findings and conclusions: National standards project, phase 2. Randolph.

Uygulamanın Değerlendirmesi:

ortaBu uygulamanın otizmli çocuklar üzerinde olumlu etkileri olduğunu gösteren deneysel araştırmalar oldukça sınırlıdır.

Kolaylaştırılmış İletişim

Yardımlı iletişim olarak da bilinen kolaylaştırılmış iletişim (FC: Facilitated Communication), sözel iletişim kuramayan otizmli çocuklarla kullanılan bir alternatif iletişim uygulamasıdır. Bu uygulama, çocuğun mesajının, bir yardımcının fiziksel desteğiyle yazılı hale getirilmesidir. Yardımcı, çocuğun elinden ya da bileğinden tutarak çocuğun klavye üzerinde yazı yazmasına yardımcı olur. Bazı sistemlerde çocuğun yazdıkları sözlü hale dönüşür. Bu uygulamanın kullanılabilmesi için otizmli çocuğun okuma-yazma bilmesi gerekir. Yardımcının çocukla doğrudan kontağı olduğu için, istemeden de olsa iletişimi etkileyebileceği, çocuğu kendi doğrultusunda yönlendirebileceği, bu iletişim yönteminin şiddetle eleştirilmesine neden olmuştur. Yapılan araştırmalarda, çocuğu tanımayan yardımcıların desteğiyle anlamlı cümleler üretilemediğini göstermektedir. Dolayısıyla, yazılan mesajların çocuktan çok yardımcıya ait olduğu düşünülmektedir.

Kaynaklara örnekler:

 a) National Autism Center. (2015). Findings and conclusions: National standards project, phase 2. Randolph.

Uygulamanın Değerlendirmesi:

zayif Bu uygulamanın otizmli çocuklar üzerinde olumlu etkileri olduğunu gösteren deneysel araştırma henüz yoktur ya da yapılan deneysel araştırmalar bu yöntemin otizmli çocuklar üzerinde herhangi bir olumlu etkisi olmadığını göstermiştir