Bursa Projesi
Proje için hazırlanan iş planı (bkz. Tablo 1) doğrultusunda Ekim 2007’de Bursa’da ‘Otizm’ konusunda farkındalık yaratmak için bir kampanya başlatılmıştır. Ekim ayının ilk iki haftasında yürütülen kampanya süresince yerel TV ve gazetelerde belediyeler ve İl Sağlık Müdürlüğü ile işbirliği içerisinde çalışılmıştır. Kampanya ile, otizmli çocukların yaş ve gelişim özellikleri dikkate alınarak ihtiyaçları doğrultusunda eğitim-öğretim imkanlarından en üst düzeyde ve erken dönemde yararlanmalarının sağlanması için ailelerin otizmle ilgili birçok konuda bilgilendirilmesi doğrultusunda, Tohum Otizm Vakfı yetkilisi basında,
- Otizm nedir?
- Otizmin tanısı nasıl konulur?
- Otizmin diğer özellikleri nelerdir?
- Otizmin tedavisi nedir?
- Erken tanı ve yoğun eğitim neden önemlidir?
- Otizmli çocuğunuz eğitim hizmetlerinden nasıl faydalanabilir?
- Otizmli bireyler için açılan okul ve kurumlar,
- Otizmli çocuğunuzun yasal ve sosyal hakları nelerdir?
konuları hakkında bilgilendirme amaçlı programlara katılmıştır.
Bu iki hafta boyunca, radyolarda cıngıllar, TV’lerde otizm ile ilgili film gösterimi ve sağlık ocaklarına da posterlerin asılması ile ilgili kitlelere erişimin sağlanmıştır.
Dünyada, özürlülük konusu evrensel normlara oturtulmuş ve devletlere bu alanda önemli sorumluluklar yüklenmiştir. Bu çerçevede, çocuğunun otizm riski taşıdığını öğrenen ailelere; bu sorunla baş edebilmelerini, gerekli destek hizmetlerini alabilmelerini ve çocuklarının eğitimine etkin şekilde katılabilmelerini sağlayacak donanımın kazandırılması için destek vermek, tüm resmi kurum ve STK’ ların sosyal sorumluluğudur.
Otizm Erken Çocukluk dönemindeki özel eğitim hizmetlerinin, ailenin bilgilendirilmesi ve desteklenmesi temeline dayalı olarak, evlerde sürdürülmesi gerekir. Ailenin, çocuklarının eğitimini gözlemleyerek, eğitimin evde devamını sağlayabilmesi açısından otizmli çocuğun eğitimine katılımı şarttır. Ailenin çocuğunun eğitimine katılımı, otizmin eğitim ve tedavisinde dikkat edilmesi gereken en önemli unsurdur. Ailenin uzman tarafından öğretilen becerileri evde de öğretmeye devam etmesi gerekir. Bunun sağlanabilmesi için özel eğitim verilen terapi odaları ya da özel eğitim okullarının sınıfları aileler tarafından kameralardan ya da özel gözlem odalarından gözlenebilir özellikte olmalıdır. Böylelikle, hem uzmanlar hem de aile aynı beceriyi aynı yöntemle aynı zamanda öğretecektir. Ailenin çocuğunun eğitimine katılmasının yanı sıra kendisinin ve çocuğunun sahip olduğu haklar konusunda da bilgilenmesi ve bilinçlenmesi gerekmektedir. Ailenin bu konuda bilgilenmek ve destek almak en doğal hakkıdır. Bu hususta aileye ulaşacak ya da ailenin bilgiye ulaşmasını sağlayacak olanlar da yine devlet kurumları ve STK’ lardır.
2. Faaliyet ayağında ise Bursa Büyükşehir Belediyesi Kütüphane Müdürlüğü işbirliği içerisinde, Bursa Büyükşehir Kütüphanesi Üftade Gösteri ve Konferans Salonunda Tohum Otizm Vakfı Formatör eğitimci H. Deniz Onur tarafından “Çocuğunuza Toplumsal Davranışları Siz Öğretin” konulu Otizm Aile Toplantıları gerçekleştirilmiştir. İlk toplantı 7 Aralık 2007 tarihinde, ikinci toplantı ise 21 Mart 2008 tarihinde gerçekleştirilmiştir.
Yapılan araştırmalarda, özellikleri ve gereksinimleri hangi düzeyde olursa olsun her vakada erken tanı, erken yoğun tedavi ve eğitimin olumlu etkisi kanıtlanmıştır. Otizm tanısının 3 yaşından önce konması ve eğitime başlanması; çocuğun öz bakım becerilerini geliştirmesi, toplum içinde yer alması ve eğitimine örgün eğitim sistemi içinde devam etmesinin sağlanması bakımından çok büyük önem taşımaktadır. Otizm, yaşam boyu sürer ancak bireyin toplumla kaynaşması, aile ve sosyal yaşama uyum sağlaması, okulda kaynaştırma programına katılması, bağımsız yaşam becerilerini geliştirmesi gibi olumlu gelişmelerden söz edilebilir.
Bu amaçla Bursa’da Bursa Otistik Çocuklar Derneği – Milli Eğitim Bakanlığı işbirliği ile İlköğretim ve okul öncesi kaynaştırma öğrencilerinin devam ettiği ve özellikle okul öncesi öğretmenlerine ve okul yöneticilerine yönelik sene içerisinde iki oturum olarak planlanan ‘ Otizm nedir? Ailenin Yasal hakları ’ ile ilgili bilgilendirme toplantıları yapılmıştır. Böylelikle özellikle aileden sonra ilk defa okul öncesi sınıflarında öğretmenlerle birlikte olan çocuklarımızın zaman kaybetmeden tanısının konması ve yoğun eğitim almasına başlanması sağlanmıştır.
Nisan 2007 tarihinde, Tohum Otizm Vakfı Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Aylin Sezgin ile Proje ve İletişim Koordinatörü Özgül Gürel’in Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile yapmış olduğu görüşmede Milli Eğitim Bakanlığı ile Tohum Otizm Vakfı arasında imzalanacak protokol çerçevesinde ortak çalışma yürütülmesi ve OÇEM’lerdeki mevcut eğitimci yetersizliğinin giderilmesi için vakıf tarafından destek sağlanması konusu ele alınmıştır. OÇEM’deki mevcut ihtiyaçlar göz önüne alınarak Tohum Otizm Vakfı Eğitim Koordinatörlüğü tarafından program hazırlanmıştır.
Program içeriğinde;
- Ayrık Denemelerle Öğretim: Uygulama
- Bağımsız Davranış Kazandırma: Etkinlik Çizelgeleri
- Davranışa şekil verme: Uygulama
- Etkinlik Çizelgeleri: Uygulama
- Ev programı geliştirme ve aile eğitimi
- Fırsat Öğretimi: Uygulama
- Geri-Bildirim Alma/Verme
- İpucu Sunma ve İpucunu Geri Çekmeyle Öğretim: Uygulama
- Karşılıklı Konuşmayı ve Sosyal Etkileşimi Geliştirme: Replikle Öğretim
- Tohum Otizm Vakfı Otizmli Çocukların Eğitim Programı
- Otizm ve Otizmli Çocuklar
- Öz bakım, günlük yaşam, serbest zaman ve oyun becerisi kazandırma
- Profesyonellik Nedir?
- Profesyonellik:Uygulama
- Replikle Öğretim: Uygulama
- Uygulamalı Davranış Analizi
konuları yer almaktadır.
Otizm tanısının 3 yaşından önce konması ve eğitime başlanması; çocuğun öz bakım becerilerini geliştirmesi, toplum içinde yer alması ve eğitimine örgün eğitim sistemi içinde devam etmesinin sağlanması bakımından çok büyük önem taşımaktadır. Otizm tanısı, çocuklukta görülen gelişim bozukluklarını değerlendirme konusunda uzmanlaşmış, deneyimli profesyoneller tarafından konur. Tanıyı koyabilen profesyonellerin hangi meslek grubundan olduğu ülkelere göre değişiklik gösterir. Ülkemizde otizm tanısı çocuk psikiyatristleri tarafından konulmaktadır. Çocuk psikiyatristleri tanı için karar verirken;
- Çocuk ile doğumundan beri çok yakın temas içinde olmuş kişilerden (anne, baba, akraba, bakıcı) detaylı gelişim öyküsünü alır,
- Otizm için geliştirilmiş, yapılandırılmış görüşme teknikleri kullanarak anne ve baba ile görüşme yapar,
- Yapılandırılmış gözlem teknikleri doğrultusunda değerlendirmeler yapar,
- Çocuğa uygulanan geçerliği, güvenirliği yüksek, ülkemize uyarlanmış ölçeklerin sonuçlarını göz önüne alır.
Ülkemize uyarlanmış ölçeklerden CHAT ve M-CHAT ölçekleri, Tohum Otizm Vakfı için Boğaziçi Üniversitesi tarafından Türkiye’ye uyarlanmıştır. Bu ölçekler, Sağlık Bakanlığı ile işbirliği içerisinde, Avrupa Birliği’nden sağlanan hibe yardımı ile yürütülen Türkiye’deki ilk ve tek “Otizm Tarama Projesi” kapsamında kullanılmıştır. Proje çerçevesinde, İzmir, Adana, Gaziantep, Bursa ve İstanbul illerinden 46.000 çocuk taranmıştır. Otizmde erken tanının önemi de dikkate alındığında, CHAT ve M-CHAT uygulanmasının yaygınlaştırılması ve ilgili sağlık personeline uygulamaya ilişkin eğitimlerin verilmesi gerekmektedir. Otizm tarama Projemiz Haziran 2007’de sona ermiştir. Daha önce Bursa ilinde 54 sağlık ocağında 36 Dr. ve 200 yardımcı sağlık personeli eğitilmiş Bursa’da artık bu testin rutin olarak kullanılması amacıyla yeni atanan ve görev yeri değişen sağlık personeli için CHAT ve M-CHAT testi uygulamasına yönelik eğitim bölge AÇSAP Sağlık Müdürlükleri işbirliği içerisinde sağlanmıştır.